KASIM TEZLERİ

Üçüncü Dünya’dan Başlayan Sürekli Devrim İçin Notlar

Giriş: Dağılmış sınıf, kaymış merkez

Kapitalizm bugün, tarihsel olarak benzeri az görülmüş bir ölçekte küresel bir üretim ve sömürü ağı kurmuş durumda.
Artı-değer, ağırlıklı olarak Üçüncü Dünya işçilerinin sırtından çekiliyor; fakat bu artı-değerin önemli bir bölümü, Birinci Dünya’ya ücretler, refah devleti kırıntıları ve tüketim imkânları olarak geri dönüyor.

Bu durum:

  • Merkez ülkelerde işçi sınıfının bir bölümünü göreli imtiyazlı,
  • Çevre ülkelerde işçi sınıfını ise çıplak ve yoğun bir sömürünün hedefi haline getiriyor.

Bu tecrübeye rağmen sosyalist strateji hâlâ çoğu zaman ya:

  • “Tek ülkede sosyalizm” doktrininin dar ufkuna,
  • Ya da Batı işçi sınıfını tarihsel motor olarak gören nostaljik bir merkezciliğe sıkışıyor.

Kasım Tezleri, bu tıkanmaya karşı, şu basit önermeden hareket ediyor:

Devrimin ilk büyük kıvılcımları Üçüncü Dünya proleterlerinden yükselecek;
bu kıvılcımlar, merkezin görece imtiyazlarını çözecek;
merkez işçileri, imtiyazlarını kaybettikçe radikalleşecek ve nihayetinde enternasyonalist işçi hareketine eklemlenecektir.

Aşağıdaki tezler, bu hattın ana taşlarını döşemeyi amaçlıyor.

Tez 1 – Emperyalizm, artı-değerin Güney’den Kuzey’e sistematik transferidir

Kapitalizmin bugünkü evresi, yalnızca “uluslararası ticaret” değildir.
Ücret farklılıkları, taşeron zincirleri, borç rejimleri ve hammadde yağması üzerinden Üçüncü Dünya işçisinin ürettiği artı-değer, merkez sermayeye pompalanır.

Bu, tek tek ülkelerin politikalarının ötesinde, dünya sistemi düzeyinde işleyen bir sömürü mekanizmasıdır.

Tez 2 – Merkez işçi sınıfı yapısal olarak göreli imtiyazlıdır

Birinci Dünya’nın işçileri, bu transfer edilen artı-değerden doğrudan ya da dolaylı pay alır:

  • Daha yüksek ücretler,
  • Refah devleti kalıntıları,
  • Krediye dayalı tüketim imkânları,
  • Küresel hiyerarşi içinde “merkezde” yaşamanın güvenlik ve ayrıcalıkları.

Bu, merkez işçisini tamamen satılmış yapmaz; fakat onu:

  • Kendi burjuvazisine ve devletine, Üçüncü Dünya’daki sınıf kardeşlerinden çok daha fazla bağlı hale getirir,
  • Enternasyonalist devrimin ilk ateşleyicisi olmaktan uzaklaştırır.

Tez 3 – Üçüncü Dünya proleteryası tarihsel ateşleyici roldedir

Bugün dünya işçi sınıfının sayısal ağırlığı,
ve en çıplak, en sert sömürü biçimleri Üçüncü Dünya’da yoğunlaşmaktadır.

  • Tekstilde, elektronik montajda, tarımda, madencilikte, lojistikte çalışan milyonlarca işçi,
  • Hukuksuz, sendikasız, güvencesiz koşullarda yaşayan kent ve kır proletaryası,

kapitalizmin bugünkü kâr oranlarını ayakta tutan ana kaynaktır.

Bu nedenle ilk büyük devrimci kırılmaların burada başlaması, bir tercih değil, tarihsel bir olasılık ve zorunluluk olarak görünmektedir.

Tez 4 – Üçüncü Dünya’nın devrimci rolü ulusal değil, sınıfsaldır

Üçüncü Dünya’nın ayrıcalıklı devrim rolü, “ulus” birlikteliğine değil,
küresel sınıf bileşimindeki yerine dayanır.

  • Sömürülen, artı-değeri çalınan, dünya işçi sınıfının ağır yükünü taşıyan kesimler burada yoğunlaşmıştır.
  • Bu yüzden Üçüncü Dünya’nın devrimci rolü, “ezilen ulusun yüceltilmesi” değil, ezilen sınıfların küresel özneleşmesi olarak anlaşılmalıdır.

Ulus, devrimci öznenin kabuğu olabilir; ama özneyi tanımlayan, üretim sürecindeki yeri ve sömürü derecesidir.

Tez 5 – Sürekli devrim, bugün merkez–çevre arasında coğrafi bir zincir olarak anlaşılmalıdır

Sürekli devrim fikri, geri ülkelerde devrimin demokratik görevleri aşarak sosyalist görevlere büyümesi olarak formüle edildi.
Bugün buna eklenmesi gereken boyut şudur:

  1. Üçüncü Dünya’da başlayan devrimci dalgalar, emperyalist damarları (ucuz emek, hammadde, enerji ve kâr transferi kanallarını) keser.
  2. Bu damarların kesilmesi, Birinci Dünya’da kâr oranlarını, refahı ve toplumsal istikrarı sarsar.
  3. Böylece merkez işçisi, göreli imtiyazlı konumundan uzaklaşıp, kendi burjuvazisine nesnel olarak daha az bağlanmış, radikalleşmeye açık bir zemine doğru kayar.
  4. İkinci dalgada, merkez işçileri de kendi ülkelerinde devrimci mücadelelere girerek, Üçüncü Dünya devrimleriyle birleşen enternasyonalist bir işçi hareketi yaratır.

Sürekli devrim, bu anlamda hem aşamalar arası, hem coğrafyalar arası bir zincirdir.

Tez 6 – Merkez işçisi başlangıcın değil, sonucun enternasyonalist öznesidir

Birinci Dünya işçi sınıfı, bugünkü konumunda:

  • Devrimin birinci kıvılcımını çakacak güç değil,
  • Emperyal damarın kesilmesinden sonra ortaya çıkacak ikinci dalganın potansiyel öznesidir.

Bu, merkez işçisini mahkûm etmek değil;
onun tarihsel devreye giriş anını doğru yerden okumaktır.

Merkez devrimcilerinin görevi, bu geçiş anı için:

  • Hafıza,
  • Örgütlenme,
  • Karşı-hegemonik kültür

biriktirmektir; yani bugünden geleceğin radikalleşmesi için sabırlı bir temel atmaktır.

Tez 7 – Üçüncü Dünya devrimleri sadece “ulusal kalkınmacı devlet”te duramaz

Emperyalist damar kesildiğinde önümüzde iki yol vardır:

  1. Artı-değer, bu kez yerli bir bürokrasi ya da yerli burjuvazi tarafından içeride birikim aracı olarak kullanılır
    → Yeni tip bağımlı kapitalizm ve otoriter devletçilik.
  2. Artı-değerin kaderi, onu üreten işçi sınıfı ve emekçiler tarafından kolektif biçimde belirlenir
    → İşçi konseyleri, öz-yönetim, derinlemesine demokrasi.

Üçüncü Dünya devrimleri, anti-emperyalist olmalarının ötesine geçip,
kendi içlerindeki sınıf ayrışmalarını da hedef almadıkça,
emperyalizmin yerini yerli bir tahakküm düzeni alır.

Tez 8 – Enternasyonalizm, herkesin aynı anda aynı şeyi yapması değil, herkesin yerine göre rol almasıdır

Enternasyonalizm, her ülke işçisinden aynı anda aynı düzeyde devrimcilik beklemek değildir.

  • Üçüncü Dünya işçisinin görevi: Merkezi besleyen emperyalist damarları kesmek, devrimci kırılmaları zorlamak ve devrimi başlatmaktır.
  • Merkez işçisinin görevi:

    • Kendi burjuvazisinin savaşlarına, ırkçılığına, polis devletine direnmek,
    • Gelecekteki kriz anlarında, Üçüncü Dünya devrimleriyle birleşecek örgütlü bir güç olarak hazır bulunmaktır.

Enternasyonalizm, bu farklı konumların farkında olarak,
ortak bir geleceği bilinçli şekilde birlikte kurmak anlamına gelir.

Tez 9 – Merkez işçisinin göreli imtiyazını çözmek, onu suçlamak değil, konumunu değiştirmektir

Buradaki kritik ayrım şudur:

  • Merkez işçisini “ahlaken yozlaşmış” diye damgalamak, siyaseti moralist bir alana indirgemek olur.

Oysa sorun ahlak değil, yapısal konumdur.

  • Görev, dünya düzenini öyle sarsmaktır ki, merkez işçisi kendi kurtuluşunu artık emperyalizmin sürmesinde değil, onun yıkılışında görsün.

Bu noktada merkez işçisi, enternasyonalizmi bir vicdan meselesi olarak değil,
kendi maddi kurtuluşunun yolu olarak görebilir hale gelir.

Tez 10 – Nihai hedef: Güney’den başlayan, Kuzey’i içine çeken tek dünya sosyalizmi

Kasım Tezleri’nin ufku, parçalı çözümler değil, tek bir dünya sistemi olarak sosyalizmdir.

Bu ufuk, şu üç reddiyeyi içerir:

  1. Tek ülkede sosyalizm:
    Dış dünya kapitalist kaldıkça, içerdeki her sosyalist inşa girişimi kuşatma, savaş, ambargo ve iç bozulma tehdidi altındadır.
  2. Sadece Üçüncü Dünya’da sosyalizm:
    Merkez kapitalizm ve militarizm dimdik ayaktayken, çevrede kurulacak her düzen, ya yalıtılmış kaleye ya da yeni bir uyum biçimine dönüşür.
  3. Sadece merkezde devrim beklentisi:
    Bugünkü tarihsel konjonktürde, bu beklenti hem gerçekçi değildir hem de Üçüncü Dünya’daki devrimci enerjiyi teorik olarak değersizleştirir.

Nihai hedef şudur:

Üçüncü Dünya işçileri, emperyalizmin damarlarını keserek
Birinci Dünya işçilerini, imtiyazlarını kaybederek radikalleşmeye zorlar;
böylece her iki kanat, enternasyonalist bir işçi iktidarı ufkunda buluşur.

 

Sonuç: Kasım’dan sonrası

Kasım Tezleri, tamamlanmış bir doktrin değil,
bir yön tayinidir.

  • Üçüncü Dünya’nın devrimci rolünü ulus değil sınıf temelinde yeniden düşünmeye,
  • Merkez işçisinin potansiyelini inkâr etmeden, ama onu başlangıç değil sonuç öznesi olarak kavramaya,
  • Sürekli devrim kavramını coğrafyayla, merkez–çevre ilişkisiyle, artı-değer akışıyla birlikte ele almaya çağırır.

Buradan sonrası, teoriyle pratik arasındaki uçurumu kapatacak örgütlenme, tartışma ve deneyimlerin alanıdır.

Bu yazılar ücretsiz ama emek istiyor. Bir kahveyle destek olabilirsiniz.