Aynı gökyüzü altında, bambaşka hayatlar yaşanıyor. Bir yerde, İstanbul’un parlak bir salonunda, dev LED ekranların önünde, pahalı kostümler içinde Bülent Ersoy oturuyor. Yıllardır televizyonun en bilinen yüzlerinden biri. Onun trans kimliği artık dekorun bir parçası: reyting getiriyor, şovun rengini artırıyor, sofralara yakışıyor. Kimliği, serveti ve statüsü tarafından cilalanmış, “alışılmış” ve sindirilmiş durumda. Alkışlar yükseliyor. Ekranda bir “cesaret hikâyesi” anlatılıyor. Aynı saatlerde, başka bir yerde, Esenyurt’un ara sokaklarında…