İnsan, evrendeki en kırılgan varlıklardan biridir. Bir felaket karşısında sarsılır, ölüm karşısında titrer, acı karşısında kıvranır. Ama yine de güler. Bazen kendine, bazen başkasına, çoğu zaman ise dünyaya güler. Çünkü insan, ruhundaki en karanlık çukurları kahkahayla kapatır.
Birinin tökezleyip yere düşmesini izlerken yükselen kahkaha, aslında bir savunma refleksidir. Bedenin toprağa çarpan sesi, bize ölümün, yaralanmanın ya da düşkünlüğün hatırasını fısıldar. Ama bu hatıra bize ait değildir; biz ayaktayızdır. Güvendeyiz. Bu yüzden acı, başkasının bedeninde bir gölgeye dönüşür, biz ise bu gölgeyi karikatürize ederiz. Kahkaha burada başlar: kendimizi korumanın, duygusal mesafeyi sabitlemenin bir yolu olarak.
İnsan psikolojisi, sürekli bir denge arayışındadır. Korkular, travmalar, bastırılmış öfke ve kabullenilemeyen gerçekler… Hepsi birikir. Ve sonunda bir çıkış arar. İşte mizah, bu duygusal basıncın zarif ama isyankâr bir dışavurumudur. Tıpkı bir çocuğun karanlıkta ıslık çalması gibi, insan da korktuğuna güler. Çünkü gülmek, korkudan daha güçlü hissettirir. Mizah, ruhun kendini kandırma değil, kendini koruma sanatıdır.
Ama koruma yalnızca bir yönüdür mizahın. Diğeri saldırıdır. Çünkü insan, kendini tehdit altında hissettiği güçleri, otoriteleri, kutsalları gülünçleştirerek küçültür. Mizah burada bir silahtır. Sessizlerin, güçsüzlerin, itaat etmeyenlerin silahı. Kahkaha, bu anlamda en zarif başkaldırıdır. Bir zalime doğrudan saldırmak tehlikelidir; ama onu alaya almak, suretini bozmak, maskesini düşürmek… İşte bu, gerçek mizahın doğduğu andır.
Bu nedenle mizah doğası gereği muhaliftir. Korkuya karşı güvendir. Acıya karşı umuttur. Güce karşı direniştir. Bir tiranın çizgi film karakterine dönüşmesi, bir sistemin karikatürleşmesi, bir dokunulmazın hicve uğraması... Hepsi mizahın protest doğasının izdüşümüdür.
Sonuçta insanın gülüşü yalnızca bir neşe belirtisi değildir. Aynı zamanda bir çığlık, bir isyan, bir dua, bazen de bir intikamdır. Kahkaha, insanın kırılgan ruhuyla baş etme biçimidir. Ve bu yüzden, en derin, en sarsıcı kahkahalar, en karanlık yerlerden gelir.